7-17 Aralık tarihlerinde KONYA’da düzenlenen ‘Hz. Mevlana’nın 749. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenlerine yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösteriyor. İranlı Nazenin Moghedam, “Mevlana’yı diğer şair ve filozoflardan ayıran özelliği, ‘Sen benimsin, ben de senim’ sözüdür. Bu bütün dünyayı birbirine bağlayan bir fikirdir. Umarım bu fikir tüm dünyaya yayılır. dünya bizimle olacak” dedi.
30 Eylül 1207’de bugün Afganistan’ın sonunda bulunan Horasan’ın Belh şehrinde dünyaya gelen Mevlana, 17 Aralık 1273’te Konya’da vefat etti. Mevlana, ölüm gününü yeniden doğuş, sevdiğine, yani Allah’ına kavuşmak olarak görmüştür. Öldüğü güne ‘düğün gecesi’ anlamına gelen ‘Şeb-i Arus’ dediği için Mevlâna’nın ölüm günü Mevlevi tarikatında ‘Şeb-i Arus’ olarak kabul edilmiştir. Mevlana’nın ölüm yıl dönümünde ‘Vuslat’ törenleri yapılır. Bu yılki ‘St. Mevlana’nın 749. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri 7 Aralık’ta başladı ve 17 Aralık’ta Şeb-i Arus törenleriyle sona erecek.
Mevlana’yı anma törenlerine yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösteriyor. Farklı ülke ve illerden gelen turistler müzeyi ziyaret ediyor, Mevlana’nın tabutu başında dua ediyor, başta sema olmak üzere etkinliklere katılıyor. Tören için Konya’ya gelen İranlı Nazenin Moghedam, “İran Türklerinden biriyim ve hayatımı Türkiye’de yaşıyorum. Mevlana için buradayım. İran’da Mevlana’ya çok saygı ve sevgi duyuyorlar. Bildiğiniz gibi İran’da çok yazar ve şair vardır Hz.Mevlana’yı diğer şair ve filozoflardan ayıran özelliği onun “Sen benimsin, ben de ne de olsa senim” sözüdür.Bu niyet bütünü birbirine bağlayan bir fikirdir. Dilerim bu fikir tüm dünyaya yayılır. Savaşlar biter, insanlara yapılan eziyetler biter ve tüm dünyada sevgi, muhabbet ve muhabbet daha da yeşerir, hoşluklar bizimle birlikte olur.” ‘MEVLANA BAŞKA BİR DÜNYAYA KAPI AÇAR’ Moldovalı Daniel isimli turist, Mevlana’nın dünyaya açılan bir kapı olduğunu belirterek, “Konya size Mevlana bayramı için geldim. 1 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. , ama Avrupa’da yaşarken Mevlana’nın şiirlerini kitaplarını okudum.Avrupa’da da Mevlana’yı biliyorlar ve saygı duyuyorlar.Mevlana bir kapı gibidir,başka bir dünya.Ay bize kapıyı açar.Gelmek benim için büyük bir fırsattır. ve onu görmek, bu deneyimi yaşamak ve Mevlana’yı daha yakından tanımak için.” İstanbul’dan gelen Nalan Özkaya, “Şeb-i Arus’a bu ikinci katılımım. İstanbul’dan geliyorum, aynı zamanda öğretim görevlisiyim. Mevlana Celaleddin Rumi’nin sadece Türk kültürü için değil, Türk kültürü için de çok önemli bir karakter olduğunu düşünüyorum.” dünya için de.Çünkü ‘Gel ne olursan ol yine gel’ diyebilecek kadar büyük.Hümanizme bu kadar sıcak bakan ve din,dil,ırk ayrımı yapmaksızın insanları buraya davet eden çok kıymetli bir ruh olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bizler de bu ideolojinin tercümanı ya da gönüllüsü olarak burada olmamız çok önemli.”
?
